“Tehlikenin farkında mısınız?” dememek için zor duruyorum; ama içkiler yavaş yavaş mavileşiyor. Cin, votka gibi içkilerde çoktan denendi; ama şimdi en olmayacak yere, şaraba da sıçradı. Sıçramış.
Mavi şarap, İspanyol markası Gïk Live‘ın işi. İngiltere lansmanını ziyadesiyle gürültüyle yaptılar, üstüne bir de 4 Temmuz gelince tanıtıma gün doğdu. Kendilerini şarap eksperinden çok ‘kutsal içkiyle günahlar işleyen’ deneysel girişimciler olarak görüyor ve tanıtıyorlar: yani geri kalan onca şarabın aksine, muazzam notalar, damakta gül bahçeleri filan vaadedilmiyor. Vaat basit: bir kadeh mavi şarap.
Herhalde içki aleminin en tutucu, en burnu havada ve en kolay kolay yaranılmayan kişileri olan şarapseverlere bir koca nanik olması beni eğlendirdi, evet. Firma da zaten sevgiye de nefrete de hazır; yeter ki konuşun. Klasik şarapseverler dehşete düşebilir; ama bu ürün tam da instagramlarınıza layık. İspanya’da ilk yıl satışları da bunun ispatı.
Bu mavi vurgusu sebebiyle, ürünün muhteviyatına dair pek bilgi bulamadım. Ürün geliştirme 2 yıl sürmüş, İspanya’dan birçok bölgenin üzümü kullanılmış. Tatlı bir içkiymiş. Beyaz-kırmızı şarap karışımı olduğu söyleniyor, bir de mavi rengi veren etken maddelerden biri üzüm kabuğu, diğeri de bitki bazlı. Yani içine gıda boyası atılmış beyaz şarap değil.
Alkol oranı %11. Şişe fiyatı 33 pound, 132 lira filan yapıyor. Bu yazıyı yazarken neden -mış -müş diyorum da elimde bir kadehle yazmıyorum, anlamışsınızdır. Haliyle, tadı blue curaçao gibi mi yoksa daha çok bir ağız gargarası mı, bilgi veremeyeceğim. Bu bir haber verme yazısı: kadehlerimizi maviliklere süreceğiz.
Bunu bir seferlik bir saçmalık sananlar için, ilerliyoruz: mavi prosecco.
Bu seferki İtalya’dan, haliyle. Firma Fratelli Saraceni, ürün adı Blumond. Yani firmanın tek ürünü değil, bir yan ürün. Lüks anlar için değişik bir deneyim olarak pazarlanıyor. Mavi şarabın o hafif hipster havasına romantik bir alternatif. Mavi gülün daha seçkin hali, adeta. Özellikle Amerika’da düğün içkisi olarak önerilmiş, malum düğünlerde ‘something old, something new, something borrowed, something blue’ bulundurma inanışı var.
1930larda İtalyan futurist sanatçıların konuklarına mavi şarap ikram ediyormuş. Herhalde 2000lere dair fantezilerden biriydi. Ayrıca, içkilerin yeşil perisi Absinth kabul gördüyse, mavi neden olmasın ki? Hem denizi özleyip de kavuşamayanlar bir kadeh maviyle demlenip teselli bulabilir.
Saçma; ama şimdilik iş gören bir kişisel prensibim var: eğer bir ‘sapma’ tek sefer oluyorsa münferit, iki seferse tesadüf, üç seferse artık trenddir. İki oldu bile. Üç olduğunda da teyit için yine sizlerle olacağız; çünkü Mahmut: gereksiz bilgiler ve gerekli analizler için tek adresiniz.
emekli albay ses tonuyla şunu demek isterim: BEN CAMSİL İÇMEM HANIM KIZIM!
BeğenLiked by 2 people
ya tadım videoları da var sitesinde, içenler memnun. çok tatlıymış ama galiba. AL DA Bİ TADINA BAKALIM.
BeğenBeğen
emekli maaşım yatsın, ufak boyundan alırım.
BeğenBeğen
dusunup kararimi verdim, ben bunu icerim ama sarap olarak icmem. “aa mavi bir icki varmis, hem de tamamen dogal yollarla maviymis, bak icelim, hadi azicikicelim” diye kendime telkinlerde bulunarak icebilirim. tesekkurler.
BeğenLiked by 1 kişi
ben de blumond’u gördüğüm yerde alır, bi tadına bakar, ortamlarda “olm, mavi prosecco işdik” diye gezinirim.
BeğenBeğen
Ben yeterince sarhoş olduktan sonra “mihi mavi mehehe” diye diye içerim.
BeğenBeğen